bütün oyunlar bitti-bir sen kaldın yalnızlığımda
bir başka dünyadayım artık-beni çocuklar bile anlıyor
yıktım boğaları bir bir-bana gül atma yıkıldım
ne yapsam ne etsem nasıl boğsam öz çocuğumu
git-ona git-çek gözlerini-ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna
parmaklarımda o hiç kurtulamadığım acı uğultu
yokladım kapıları tek tek-dönüp ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
tatlı bir kıpırtının ötesindesin
çocuksu korkularını giyiniyorsun
yaralı bir temmuz ikindisisin
hırçın sularıma iğilmiş
ben akşam delisiyim-çok yönlü duraklarda hızlıca sular
bütün müzikler susar-renkler ölür-bir sen kalırsın yalnızlığımda çevreler göçer-yüzler eskir-bir sen kalırsın yalnızlığımda
mahpusların ilk gün şaşkınlığı bu benim senden yıkılmışlığım
bilsen ne güzel yıkılmışlığım
git -ona git-ben yorgunum yokluğuna
bu benim en güzel yenilmişliğim
bilsen ne güzel yenilmişliğim
sana sesler getirsem tanımadığın
ürpertiler getirsem yaşanılmamış
sana seni getirsem yitiklerinden
ikimiz el ele bir yola düşsek
herhalde büyük işler yapabilirdik
ay serilir-bir eski tablo değer gözlerime-ölürüm
kötü noktada düştüm-ben senin yasak ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
sen belki o değilsin sen çok saraylardasın şimdi
o güzel çizgilerinde hoyrat parmakları aptallıkların
hep yumruk oluyorum-kahroluyorum-o sömürge gözlerin
bir kavgadan bir kavgaya o sömürge gözlerin
git -ona git-çek gözlerini-ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna
beni böyle darmadağınık düşünüyorsan
gözlerine dolanıp dolanıp düşüyorsam
yeniksem yıkılmışsam çıldırıyorsam
çok yalnızım seni alıp götürüyorlar
seni benden parça parça götürüyorlar
suyumu aranıyorum mayın tarlalarında
bir başka dünyadayım artık-beni çocuklar bile anlıyor
yıktım boğaları bir bir-bana gül atma yıkıldım
ne yapsam ne etsem nasıl boğsam öz çocuğumu
git-ona git-çek gözlerini-ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna
parmaklarımda o hiç kurtulamadığım acı uğultu
yokladım kapıları tek tek-dönüp ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
tatlı bir kıpırtının ötesindesin
çocuksu korkularını giyiniyorsun
yaralı bir temmuz ikindisisin
hırçın sularıma iğilmiş
ben akşam delisiyim-çok yönlü duraklarda hızlıca sular
bütün müzikler susar-renkler ölür-bir sen kalırsın yalnızlığımda çevreler göçer-yüzler eskir-bir sen kalırsın yalnızlığımda
mahpusların ilk gün şaşkınlığı bu benim senden yıkılmışlığım
bilsen ne güzel yıkılmışlığım
git -ona git-ben yorgunum yokluğuna
bu benim en güzel yenilmişliğim
bilsen ne güzel yenilmişliğim
sana sesler getirsem tanımadığın
ürpertiler getirsem yaşanılmamış
sana seni getirsem yitiklerinden
ikimiz el ele bir yola düşsek
herhalde büyük işler yapabilirdik
ay serilir-bir eski tablo değer gözlerime-ölürüm
kötü noktada düştüm-ben senin yasak ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
sen belki o değilsin sen çok saraylardasın şimdi
o güzel çizgilerinde hoyrat parmakları aptallıkların
hep yumruk oluyorum-kahroluyorum-o sömürge gözlerin
bir kavgadan bir kavgaya o sömürge gözlerin
git -ona git-çek gözlerini-ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna
beni böyle darmadağınık düşünüyorsan
gözlerine dolanıp dolanıp düşüyorsam
yeniksem yıkılmışsam çıldırıyorsam
çok yalnızım seni alıp götürüyorlar
seni benden parça parça götürüyorlar
suyumu aranıyorum mayın tarlalarında