"Küçük mucizeleri kabul ettiğimiz zaman kendimizi büyük mucizeleri hayal edebilecek yeterlilikte hissederiz. Bir istiridyenin içinden parlak, canlı, lezzetli bir canlının çıkabileceğini kabul ettiğimiz anda, aynı kabuktan Afrodit'in geleceğini de kabul etmişiz demektir". (s.129)
"Dış dünyanın içerdeki ince duyarlılıklara anlayış göstermesi beklenemezdi." (s.130)
"Aşkın en yüce işlevi, sevilen insanı özgün ve yeri doldurulamaz biri yapmasıdır." (s.145)"Dış dünyanın içerdeki ince duyarlılıklara anlayış göstermesi beklenemezdi." (s.130)
"İnsan mutsuzken dikkati hep kendine döner. Kendini çok ciddiye alır. Mutlular, yani kendilerini gerçekten severlerse, pek düşünmezler kendilerini. Mutsuzu neşelendirmeye çalıştığında, istemez, karşı çıkar. Çünkü dikkatini kendinden ayırıp evrene yöneltmek zorunda kalacaktır." (s.228)
"Maddesel şeylerin insanı hayata bağlama gücü nice idealistin sandığından çok daha fazladır." (s.351)
"Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar duru. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir. Sindirildiğimiz zaman, tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız." (s.366)
Tom Robbins - Parfümün Dansı