Bir gün delirmeye karar vermiştim ; Parinae
anlaşılmayı her zaman reddettim. anlaşılmak kendini satmaktır. âşık olmak yalnızlıktan usanmaktır; bu yüzden bir korkaklıktır, kendimize ihanettir. geçmişim, olamadığım her şeydir. hep uyanmanın sınırındaymışım gibi hissediyorum. japon çay fincanlarımdan birisi kırıldığında, gerçek nedenin bir hizmetçinin özensiz ellerinin değil o porselenin kıvrımlarına yerleşen desenlerin kaygıları olduğunu düşünürüm; Among Shards of Dreams I Walk
nasıl söyleyeceğimi bilemem, susarım. susmak üzerine konuşmak gerekirse, beni çağırırlar, oturur susarım; These Depths Were Always Meant for Both of Us
denizin bütün suyu, düşünsel bir kan lekesi yıkamaya yetmez; Waiting and waltzing in airport terminals
Ölüler asla dirilmez; You Are Dead
"sisten nefret ederim," dedim. "korkutur beni."
"bu sevdiğin anlamına gelir. seni korkutuyor çünkü senden güçlü. nefret ediyorsun çünkü korkuyorsun. seviyorsun çünkü iplerini eline alamıyorsun. insan sadece köle edemediğini sever; Petropavlovsk-Kamchatsky
Kuş ölür sen uçuşu hatırla ; Fear the Night
ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım; Wolmar
çivi çiviyi söker. ama bir çarmıh yapılır dört çividen; Ascend
gelecek, geçmişin bok yemesinden başka bir şey değildir zaten biliyorsunuz; Requiem
sonrası biraz bulanık. başka bir şeyi ararken bulunan bir şey gibi ; Monochromatic
geceler bitti. yolculuklar bitti. yeni yerler, yeni sabahlar bitti ; Heroes and Ghosts
çok şey vardı anlatılacak,o yüzden sustum; Gratification
vicdan azabı rolünde yaşamak niyetindeyim, kendimden bahsettiğime bakmayın, asıl mesele sizsiniz, ben yaşlanıyorum, siz hep genç kalıyorsunuz; Aorta
Sonsuza dek mutlu yaşadılar...Enzo family