“Başka bir mekan içerisindeyim, burası oldukça tanıdık geliyor, neredeyse bu rüya harici hiçbir yerde yaşamamış ya da hiçbir şey görmemiş gibiyim. Detayları değişiyor, -bu mekan çok farklı odalara sahip, mobilyalar çoğunlukla çıplak, alt zemin sade- fakat bunlar dar merdivenli yabancı apartmanlarda genellikle rastlanan zorluklar. Ama burada bir yerde, biliyorum, -açık bir kapıdan gireceğim ve bütün o koridorları geçeceğim,- altın bir aynaya rastlayacağım. (…)
Bu mekan her zaman külle kaplı. Yaz geceleri her zaman nemli ve soğuk. Burası benim yaşamaya zorunlu olduğum yer, ben bir rüyanın içinde düşünüyorum. Sonuna kadar kendim olmak zorundayım. Benim olması gereken bir yaşamı ıskaladım ve bundan dolayı kendimi imha etmeliyim. Herhangi bir kimseyi sevmiyorum. Fakat bu yerde, henüz giremediğim bir oda var, orada küçük bir çocuk hapis tutuluyor. Bu çocuk ağlamıyor. Ağıt yakmıyor. Bütünüyle sessiz duruyor ve ben sadece o varlığı hissedebiliyorum.”*
Margaret Atwood, Moral Disorder: And Other Stories
McCleland & Steaward Ltd., Toronto 2006
McCleland & Steaward Ltd., Toronto 2006
sayfa: 89