Evde öyle oturuyorum. Akineton içtim. Yapay bir huzur. Anlamadığım bir müzik çalıyor. Kafam hem iyi, hem çok kötü. Her şeyi daha da acayipleştirmek için siyah gözlükler taktım. Evde öyle oturuyorum.Depresyon günlerimin sabahlığını da giydim tabii: Lacivert kadife ve arkasında nefis bir turkuaz kuş var. Bunu giydim mi, artık iş biter. Kış gelmiş, sobanın üstüne de Depresyon Efendisi oturmuş demektir. Bir kestane pişirilmeyecek. Ama kendine acı bir kahve koyar. O acı kahve depresyon kahvesidir de, ben ondan içmem.Bu depresyon dedesi geldi beni iki yaşımda buldu. On iki yaşında anneme gider, 'Anne canım sıkılıyor' derdim. Daha o zamanlar Baudelaire, Spleen filan okumamıştım. Tam şu anda ezan okunuyor. Biraz yukarıdakini hatırlayın diyor. Kimbilir belki o hepimizden daha da yalnız. Onun görüntüsünü bilseydik, hepimiz çok sevinirdik değil mi? Hâlâ canım sıkılıyor. Böyle her şey iyi gelmez bana. Kitap okuyamam, yazamam, kendime çay bile yapamam. Kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. Çünkü insanlarla aramda Depresyon Efendisi vardır. Telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Böyle her şey iyi gelmez bana. Kitap okuyamam, yazamam, kendime çay bile yapamam. Kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. Çünkü insanlarla aramda Depresyon Efendisi vardır. Telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Böyle her şey iyi gelmez bana. Kitap okuyamam, yazamam, kendime çay bile yapamam. Kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. Çünkü insanlarla aramda Depresyon Efendisi vardır. Telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. Çünkü insanlarla aramda Depresyon Efendisi vardır. Telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. Çünkü insanlarla aramda Depresyon Efendisi vardır. Telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. Saatin tik taklarını dinlerim bir tek. Yalnızca Ufo kitapları okuyabilirim. Çünkü çıkış bir yolu tek onlarda vardır.Onlar Depresyon Efendisi'ni öldürürler. Depresyon Efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. Geçici bir ayrılıktır ama bu. Tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor. Edgar Allan Poe buna başka bir şey demiş. 'Kuzgun' demiş o bu duyguya. Ece Ayhan 'görünmez köpeğim' diyor. Sylvia Plath 'Lale' diyor.
Depresyon Efendisi nedir aslında size söyleyeyim mi? Depresyon Efendisi insanı gönüllü olarak Auschwitz kampına gönderecek kadar zalim bir arkadaştır. Ama bizi yakından tanıyan, o yüzden de vazgeçemediğimiz bir arkadaş.
Billie Holiday'in dediği gibi:
“Günaydın kalp acısı,
Oturmayacak mısın?
Beni en iyi tanıyan sensin. "
Sonra depresyon bulaşıcı bir hastalıktır. Depresifleri hemen anlık olarak terk eder. Hiçbir şey yapamazsın. Depresyon Efendisinin kahvesine mecbur kalırsın.
Merhaba Depresyon Efendi,
Kestane pişirmeyecek misin?
Benim en kıskanç sevgilim sensin!
