.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..
Tutunamayanlar / Oğuz Atay
Tutunamayanlar / Oğuz Atay
2 Haz 2012
Canım Sıra Büyülü Karakimyon
9.
Karabiber fidanları arasında dolaşsam
dolansam karabiberlere
gelincik değil gelinciğe rastlasam
dokunmam bile özsuyu çekilmesin diye.
Bakarım, koklarım, tadarım
bu yaştan sonra bulduğum
küçük, gizli taçyapraklı gelinciğe.
Yuvalarına girmesin iri taneli karakimyonlar.
Karabiber fidanları boyun eğmesin.
Çekilmesin içine gelincik.
10.
Gelme palmiyenin olduğu yere
burada olsan da gelme.
Güneş hissetti beni ertelediğini
batana kadar puslandı
yaslandı karşı tepelere.
İşte ortalık böyle.
Neden mi?
Sana ne?
11.
Sok elini istediğin yere
dilersen arı kovanına
bırak örümceğini
ve hemen geri al
ağını örmesin.
Ömrümün sonuna kadar
kırarım seni, öfkelendirir
"gitme isteği" uyandırır
özür bile dilemem.
Ağını örmesin elin, istediğin, örümceğin.
Başkalarının değil, bizim.
Dolunaydan bile gizlerim.
12.
Sen, sadece sen.
Kuyruk sokumumdaki sancı
elimdeki ağrı
kafamdaki Batı fırtınası sen.
Yağmurça'ya koklattığım okaliptüs dalı
oarada düşündüğüm şiir
çıplaklığı geçen çıplaklığımız sen.
Yıllar sonra rastlamışız
ikimiz de aynı yerde
geçenler geçmiş, olanlar olmuş
biz kalmışız, bitmemiş başlamışız
doğru dürüst tutamadım
ilk kez bir el aktı elimden
sen, sadece sen.
Nasıl deliyordu gözkapaklarını gün ışığı
nasıl daha kalın bir perde çekti canın.
Aklımız birbirimizde, ayaklarımız yollarda
ayak tırnaklarımı kes, sırtımı sabunla, yıka beni sağalt
sen, sadece sen.
Şişko sevgilim benim, çiçekleri açmamış mimozam
kocaman kalçalı, kocaman göbekli yârim.
Hünnabım, zeytin çekirdeğim, nohut dalım.
Deniz üstündeki ürpermem
karşıt rüzgarım, çılgın mazbutum
kadınlarla ilgili her şeyim iflas etti
sen, sadece sen.
13.
Bedenin adsız ve kimsesiz rüzgarlarını yaz.
Bu akşam değil farz-ı mahal bir akşam
benden sana esen lodos olmalı.
Palmiyeye daya sırtını güneşi batır
senden bana esen imbat olsun.
Asla dingin olmadı. Ama sessiz.
Ada'da biz...
Bizde patlayan poyraz olmalı.
Lodosu, imbatı, poyrazı
kendilerine yaraşan ve yakışan yerlere koydun.
Yıldızın da gönlünü, serinliğini alalım.
Gözkyüzüne bakarken gördüğün yıldızlardı
yıldızla esen yıldızlar.
Karakimyonun kara büyüsü
büyülü karakimyonun kara kokusu
canım sıra durur
canın sıra gider
karayel.