"kendime seçtiğim değerler adına ve tüm mukaddesatımla söylüyorum, kimseye kızmıyorum, kin duymuyorum. kalbimde kire, kine yer yok. evet, zehirli bir dilim var. istediğim zaman bu dilden akacak olan zehrin başkasını felç edebileceğinin farkındayım ama kuvvetine sahip olduğunuz bir şeyi çok adil kullanmanız gerektiğini de biliyorum. boksör yumruklarını sokakta konuşturmaz, gücünüz var diye sokakta çocuk dövmezsiniz, bunu yapmazsınız. saldıranların yaptığı şeyin görülmesini beklersiniz ve nasılsa görülür zamanı gelince. görülmese de bu sizin derdiniz olmaz. ve macera bir kerede anlaşılmaz. size bir şey söyleyeyim mi, zamana gülümsemeyi öğrenmek lazım biraz. gece yattığı zaman herkes kalbinin çok derininde bir yerde kaç karat olduğunu bilir, kendi yeteneğinin, kendi sınırlarının, kendi gücünün farkındadır. belki yüksek sesle kendine bile telaffuz edemez ama bunu derinden hisseder. içinin bir yeri bilir. sükunet? doğrusu bütün bu süreci aynı zamanda bir iç mücadelesi olarak da yaşıyorsunuz. doğuştan sahip olduğunuz şeyler değil bunlar, mayanız ve kumaşınız müsaitse daha kolay oluyor ama akılla yapılan yatırımları, hayata ait hesap kitap işlerini küçümsemeli. hesap kitap işi derken yanlış anlaşılmamak isterim, paradan söz etmiyorum, kadınlar iğne oyası yaparken akıl almaz hesaplar yaparlar ya, bu tür bir şeyden, yaşamı ilmeklemekten söz ediyorum."
.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..
Tutunamayanlar / Oğuz Atay
Tutunamayanlar / Oğuz Atay
3 Kas 2011
Şairin Romanı
"kendime seçtiğim değerler adına ve tüm mukaddesatımla söylüyorum, kimseye kızmıyorum, kin duymuyorum. kalbimde kire, kine yer yok. evet, zehirli bir dilim var. istediğim zaman bu dilden akacak olan zehrin başkasını felç edebileceğinin farkındayım ama kuvvetine sahip olduğunuz bir şeyi çok adil kullanmanız gerektiğini de biliyorum. boksör yumruklarını sokakta konuşturmaz, gücünüz var diye sokakta çocuk dövmezsiniz, bunu yapmazsınız. saldıranların yaptığı şeyin görülmesini beklersiniz ve nasılsa görülür zamanı gelince. görülmese de bu sizin derdiniz olmaz. ve macera bir kerede anlaşılmaz. size bir şey söyleyeyim mi, zamana gülümsemeyi öğrenmek lazım biraz. gece yattığı zaman herkes kalbinin çok derininde bir yerde kaç karat olduğunu bilir, kendi yeteneğinin, kendi sınırlarının, kendi gücünün farkındadır. belki yüksek sesle kendine bile telaffuz edemez ama bunu derinden hisseder. içinin bir yeri bilir. sükunet? doğrusu bütün bu süreci aynı zamanda bir iç mücadelesi olarak da yaşıyorsunuz. doğuştan sahip olduğunuz şeyler değil bunlar, mayanız ve kumaşınız müsaitse daha kolay oluyor ama akılla yapılan yatırımları, hayata ait hesap kitap işlerini küçümsemeli. hesap kitap işi derken yanlış anlaşılmamak isterim, paradan söz etmiyorum, kadınlar iğne oyası yaparken akıl almaz hesaplar yaparlar ya, bu tür bir şeyden, yaşamı ilmeklemekten söz ediyorum."