insanlardan ve bütün canlılardan iğreniyorum. kendimdense nefret
etmekten yoruldum ve bu konuda hiçbir şey hissetmiyorum. oksijenle
alışverişi olan her yaratık midemi bulandırıyor. gözkapaklarımı derime
kaynak makinesiyle yapıştırmak istiyorum. bir canlı daha görmemek için.
ellerimden, ayaklarımdan korkuyorum. kalabalıklardan korkuyorum. tek
istediğim bütün düşündüklerimi içinde barındıran beynimi bedenimden
yırtıp uzay boşluğuna fırlatmak. bedenim olmadan, sadece ve sadece var
olduğumu bana hatırlatacak olan zihnimin uçmasını istiyorum. buna ruh
diyenler de var. ilgilenmiyorum isimlerle. sadece hiçliğin içinde
bedensiz bir zihin olmak istiyorum. sadece bir düşünce olarak var olmak.
tek aklıma gelen bu, yaşama acımdan kurtulmak için. sonsuz hiçlikte
yüzen bir düşünce, o kadar. ölmek mi gerek bunun için? belki evet, belki
hayır. ölünce tamamen yok olma ihtimali de var. düşüncenin de, zihnin
de gömülüp çürüme ihtimali. onun için ben hâlâ nefes alıp verebiliyorken
gerçekleştireceğim zihnimi yok etmeyi. bedenim yokmuş ve üzerinde
durduğum dünya sonsuz bir hiçlikmiş gibi var olacağım.. sadece bir
zihin. çevresinde de yiyen, yediklerini boşaltan, uyuyan bir et.
kinyas ve kayra-hakan günday
kinyas ve kayra-hakan günday