Bu toplumda hayat, en iyi halinde bile can sıkıntısından
ibaret olduğundan ve toplumun hiçbir tarafı kadınlara uygun olmadığından;
uygar-kafalı, sorumlu, heyecan arayan dişilere, hükümeti yıkmak, para sistemini
bertaraf etmek, her alanda otomasyonu kurumlaştırmak ve eril cinsi yoketmekten
başka çare kalmıyor.
İnsanın varoluşunu haklı kılan tek şeyden, yani olumlu bir
mutluluk halinden âciz olan eril, en iyi halinde gevşemiş, rahat ve tarafsız
bir durumdadır ve bu hal çok kısa bir süre yaşanabilir çünkü olumsuz bir hal
olan sıkıntı hemen ona yerleşiverir; o yüzden eril çilekeş bir varoluşa
mahkumdur adeta; bunu iyileştiren tek şey ancak zaman zaman yaşanabilen sükûnet
anlarıdır ki bunları da ancak bir dişinin karşılığında sağlayabilir. Eril,
tabiatı itibarıyla bir kene, bir duygusal parazittir ve o yüzden etik olarak
yaşamayı hak etmez çünkü kimsenin başkalarının karşılığında yaşama hakkı
yoktur.
Nasıl ki insanların köpekler üzerinde bir varoluş önceliği
varsa ve bunu daha ileri bir evrimleşmeye ve daha yüksek bir bilince sahip
olmaya borçlularsa, kadınlann da erkekler üzerinde böyle bir varoluş hakkı
öncelikleri vardır. O yüzden bir erkeğin bertaraf edilmesi adil ve iyi bir
davranış olup büyük ölçüde kadınların yararınadır ve aynı zamanda bir merhamet
eylemidir.
Gerçi bu ahlaki konu bir zaman sonra akademik bir mesele
olmanın ötesinde bir anlam içermeyecektir çünkü eril, süreç içinde kendi
kendisini bertaraf etmektedir. Eski ve klasik savaşları ve ırk mücadelelerini
yürütmenin yanı sıra her gün daha fazla sayıda erkek ya ibne oluyor ya da
uyuşturucu maddeler aracılığıyla kendi kendilerini yok ediyor. Dişi, istese de,
istemese de, zaman içinde bütün sorumluluğu üzerine alacak, başka bir sebepten
olmasa bile buna mecbur kalacak; eril, pratik sebeplerle ortadan kalkacak.
Bu trendi hızlandıran bir başka etmen de her gün daha fazla
sayıda erilin aydınlanarak kendi çıkarlarını fark ediyor olmasıdır; dişilerin çıkarının
kendi çıkarları olduğunu her geçen gün daha fazla fark ediyorlar, yalnızca dişi
aracılığıyla yaşayabileceklerini ve dişi, yaşamaya, kendini gerçekleştirmeye,
eril değil dişi olmaya ne kadar teşvik edilirse erilin de o kadar yaşamaya
yaklaşacağını görüyorlar; dişi aracılığıyla yaşamanın, dişi olmaya çalışıp onun
niteliklerini gasp etmek ve kendinin olduğunu iddia etmekten ve dişiyi aşağıya
itip eril olduğunu iddia etmekten daha kolay olduğunu, gittikçe daha iyi
görüyorlar. Erilliğini, yani edilgenliğini ve tamamen cinsel oluşunu kabul eden
ibneye de en fazla kadınlar hizmet eder çünkü onlar gerçekten dişi olduklarında
onun eril, kadınsı olması daha kolay olacaktır. Eğer erkeklerde akıl olsa,
gerçekten dişi olmanın yollarını ararlardı, erkeklerin, beyin ve sinir
sisteminde bazı ameliyatlar aracılığıyla sadece bedenen değil ruhen de kadın
olmalarını sağlamak için yoğun biyolojik araştırmalara girerlerdi.
Üreme için dişileri kullanmaya devam mı edilecek yoksa
laboratuvarda mı üremenin yolları aranacak tartışması da akademik olacak: oniki
yaşı geçmiş her dişi düzenli olarak Hap kullandığında ve artık kaza falan
olmadığında ne olacak? Kaç kadın hamile kalacak (ve kaza halinde) hamileliğini
sürdürecek? Hayır, Virginia, beyni yıkanmış robot kadınlar sürüsünün
söyleyeceklerine rağmen, kadınlar damızlık kısraklar olmaya bayılmıyor. Toplum
tamamen bilinçli kadınlardan oluştuğunda bunun cevabı hayır olacaktır. Küçük bir
oranda kadın, türün devamı için damızlık kısrak olarak zorla bir kenara mı
ayrılacak? Bunun olamayacağı çok açık. Cevap, bebeklerin laboratuvarda
üretilmeleridir.
Her erkek derinden derine bir boka yaramadığını bilir.
Hayvansı duygularla dolup taşmıştır ve bunun utancı içinde; kendini ifade
etmeyi değil, tam aksine, bütün fizikselliğini, bütün benmerkezciliğini, başka
erkeklere karşı duyduğu nefret ve hor görmeyi başkalarından saklamak ister.
Başka erkeklerin kendisine karşı hissettiğinden şüphelendiği nefret ve hor
görmeden korunmak için, bir yandan da, en ufak bir heyecan ya da duygunun
ortaya çıkması karşısında hemen rahatsız olan çok kaba bir sinirsel sisteme de
sahip olduğundan, eril, tam bir şahsiyetsizlik sağlayan ve en ufak bir duygunun
izinden ve rahatsız edici fikirden arındırılmış bir "toplumsal"
yasayı dayatır. "Birleşme", "cinsel temas", "ilişkide
bulunmak" (erkekler için "cinsel ilişkiler" ağdalıdır) gibi
terimleri tantanalı bir tavırla kullanır; halbuki eşeğe altın semer de vursan
yine eşektir.
Eril üretip üretmeme meselesine gelince böyle bir soru
yoktur çünkü eril tıpkı bir hastalık gibi hep aramızda var olmuştur ve
varolmaya devam etmelidir. Genetik denetim mümkün olduğunda -ki bu mümkün
olacaktır- fiziksel arızalar ve eksikliklerden, ki bunlara erillik gibi
duygusal arızalar da dahildir, arınmış, tam ve bütünlüklü varlıklar
üretileceğini söylemeden geçmek de olmaz. Bile bile kör insanlar üretmek nasıl
ki ahlaksızlıksa, duygusal sakatların üretilmesi de öyledir.
Hatta dişiler bile niye üretilsin ki? Neden gelecek nesiller
olsun? Bunların amacı nedir? Yaşlanma ve ölüm bertaraf edildiğinde neden
ürenilsin? Biz öldükten sonra ne olacağını niye umursayalım? Bizi takip edecek
bir genç nesil olmaması neden umurumuzda olsun ki?
Olayların doğal akışı ve toplumsal evrim, zaman içinde
dünyanın tamamen dişiler tarafından denetlenmesini ve bunun bir sonucu olarak
erillerin üremesinin son bulmasını ve nihai olarak, dişilerin üremesinin de son
bulmasını getirecektir.
Ama SCUM sabırsızdır, gelecek nesillerin mamur olacağı
fikriyle teselli bulmaz; SCUM kendisi için de bir parça heyecanlı hayat ister.
Ve eğer kadınların büyük bir çoğunluğu bugün SCUM olsaydı, emek gücü içinden
çekilebilir ve böylece bütün ulusu felç ederek birkaç hafta içinde bu ülkenin
denetimini tamamen ellerine geçirebilirdi. Bunu dışında, tek bir tanesi bile
ekonomiyi ve başka her şeyi dağıtmaya yetecek ek önlemler şunlardır: kadınların
kendilerini para sistemi dışında tanımlamaları, satın almamaları ve sadece
yağmalamaları, istemedikleri yasalara uymayı reddetmeleri. Polis gücü. Ulusal
Muhafızlar, Ordu, Donanma ve Bahriye bir araya gelse bile nüfusun yarıdan
fazlasını kapsayan bir isyanla baş edemez, özellikle de bu muhtaç oldukları
insanların isyanı olunca.
Eğer bütün kadınlar, erkekleri terkedip onlarla herhangi bir
biçimde ilgilenmeyi reddederse -herhangi bir biçimde, bütün erkekler,- hükümet
ve ulusal ekonomi tamamen çökecektir Erkeklere üstünlüklerinin ve onlar
üzerindeki güçlerinin farkında olan kadınlar, erkekleri terketmeksizin bile,
birkaç hafta içinde her şeyin denetimini ellerine alabilir ve erillerin
dişilere tamamen tabi olmasım sağlayabilir. Aklı başında bir toplumda eril
itaatkâr bir biçimde dişiyi takip eder. Eril uysaldır ve kolay
yönlendirilebilir, kendisini egemenliği altına almaya talip olan herhangi bir
dişinin egemenliğine açıktır. Aslında eril çaresizce, dişiler tarafından
yönlendirilmeyi ister. Annenin ipleri eline almasını ve kendisini, onun ilgisi
için yok saymak ister. Ama içinde yaşadığımız toplum aklı başında değil, birçok
kadın, erkeklerle ilişkilerinde nerede durduğu konusunda en ufak bir fikre bile
sahip değil.
O yüzden de çelişki dişilerle eriller arasında değildir
-SCUM'la, yani egemen, emniyetli, kendine güveni tam, berbat, vahşi, bencil,
bağımsız, gururlu, heyecan peşinde, bildiğini okuyan, küstah ve kendisini,
evreni yönetmeye layık gören, bu "toplum"un sınırlarına kadar Özgürce
gitmiş ve onun sunabildiklerinin ötesinde bir şey aramaya hazır olan dişilerle-
tatlı, edilgen, kabul eden, "yetiştirilmiş", terbiyeli, vakur, tabii
bağımlı, korkutulmuş, akılsız, güvensiz, onay arayan, Babasının Kızları, ki
bunlar bilmedikleri şeyle baş edemez, sırf tanıdık diye lağımda kulaç atmaya
hazır ve orangutanlarla takılmaya razıdır; yalnızca Koca Babanın yanında
kendilerini güvende hissederler, onları yönlendirecek güçlü kocaman bir adam
olsun, Beyaz Saray'da da şişko kıllı bir surat otursun; içleri rahat eder; bir
erkeğin, Babanın ne olduğu gerçeğiyle yüz yüze gelemeyecek kadar korkak ve bir
domuzla sofraya oturmaya hazırdırlar ve kendilerini hayvansılığa
uyarlamışlardır, kendilerini onunla çok rahat hissederler ve başka bir
"hayat" tanımazlar; zihinlerini, düşünce ve bakışlarını eril düzeye
indirmişlerdir; sağduyu, hayal gücü ve zekâ yoksunudurlar o yüzden yalnızca
eril bir "toplum"da değerleri olabilir, güneşin altında, daha doğrusu
bataklıkta, rahatlatıcı,ego-şişirici ve damızlık olarak işlev görürler, öteki
dişiler onları kendilerinden görmeyip dışlar, eksikliklerini, erilliklerini
başka dişilere yansıtır ve dişiyi bir böcek gibi görürler.
Ama SCUM, milyonlarca götün yıkanmış beyinlerinin kendine
gelmesini bekleyemeyecek kadar sabırsızdır. Harika kadınlar neden sıkıcı
erillerin hızına ayak uydurmak zorunda? Şahane ve salak olanların kaderi neden
iç içe geçmiş olsun ki? Aktif ve hayal gücü geniş olan, sosyal politikalarla
ilgili olarak, neden edilgen ve sümsük olana danışsın ki? Neden bağımsız olan,
dayanacak Babaya ihtiyaç duyan bağımlıyla birlikte lağımın yolunu tutsun ki?
Bir avuç SCUM, sistemi, sistemli bir biçimde becererek,
mülke seçici bir biçimde zarar vererek ve cinayet aracılığıyla bir yıl içinde
ülkeyi eline geçirebilir:
Kendi içine kıstırılmış olan eril tamamen benmerkezcidir ve
başkalarıyla empati kurmaktan ya da özdeşleşmekten, aşktan, dostluktan, şefkat
ve muhabbetten tamamen âcizdir. Başkalarıyla ahenk içinde olmaktan âciz,
tamamen yalnız bir birimdir. Herhangi bir konuda zihniyle değil midesiyle cevap
verir; aklı, ihtiyaç ve güdülerinin hizmetinde bir aletten başka bir şey
değildir; zihinsel tutkudan, karşılıklı zihinsel etkileşimden âcizdir; kendi
fiziksel duyuları dışında herhangi bir şeyle ilişkilenemez. Haz ya da mutluluk
alıp vermekten âciz, yarı-ölü, sorumsuz bir topaktan ibarettir; netice
itibarıyla, en iyi halinde bile, can sıkıntısı ve zararsız bir lekeden
ibarettir, çünkü yalnızca başkalarını özümseyebilme kabiliyeti olanlar tatlı
olabilir. Eril, insanlar ve goriller arasında bir alacakaranlık kuşağında
kıstırılmıştır ve gorillerden çok daha kötüdür çünkü geniş bir olumsuz duygular
dizisine sahiptir -nefret, kıskançlık, hor görme, tiksinme, suç, utanç, şüphe-
ve üstüne üstlük ne olup ne olmadığının da farkındadır.
SCUM gizli işsiz gücün yani becerme gücünün mensubu
olacaktır; çeşitli işlere girecekler ve çalışmayacaklardır. Örneğin SCUM
tezgahtâr kızlar, sattıkları malların karşılığını almayacak, SCUM telefon
operatörleri çağrıları bağlamayacak; SCUM büro ve fabrika işçileri işlerini
düzmenin yanı sıra gizlice alet edevata zarar verecek.
SCUM atılana kadar işyerinde çalışmayacak sonra da
çalışmamak üzere yeni bir işe girecektir.
SCUM otobüs şoförlerini, taksi sürücülerini ve metro jetonu
satıcılarını zorla işlerinden uzaklaştıracak ve otobüsleri ve taksileri bedava
sürüp kamuya bedava jeton dağıtacaktır
SCUM bütün gereksiz ve zararlı nesneleri imha edecektir
-arabalar, dükkân vitrinleri, "Büyük Sanat" vb.
SCUM, nihai olarak radyo ve TV kanallarının bütün
dalgalarını ele geçirecektir. Bunu, SCUM'ın verici stüdyolara girişine direnen
bütün radyo ve TV çalışanlarını zorla işlerinden uzaklaştırarak yapacaktır.
SCUM çift-ayırma yönüne gidecektir, yani gördüğü her yerde
karma (dişi-eril) çiftleri ayıracaktır.
Selamete ulaşmak için kendi içinize bakmak, göbeğinizde
yoğunlaşmak gibi Bırakan İnsanların inanmanızı istediği şeyler çare değildir.
Mutluluk dışınızdadır, başkalarıyla alış verişte bulunarak sağlanır. İnsanın
amacı kendi içine gömülmek değil kendini unutmak olmalıdır. Yalnızca
birincisine gücü yeten eril, tedavisi mümkün olmayan bir hatayı, bir erdeme
dönüştürür ve kendi içine gömülmeyi yalnızca iyi bir şey olarak sunmakla
kalmaz, onu Felsefi İyi olarak sunup bir de üstelik derin olduğu için prim
yapar.
Erkek Dograma Cemiyeti Manifestosu - Valerie Solanas