.

.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

17 Oca 2011

''Charlie Chaplin''



Özür dilerim fakat ben İmparator olmak istememiştim, bu benim işim değil. Kimseye kurallar koymak ya da kimseyi elde etmek istemem. Ve eğer mümkünse herkese yardım etmek isterim; Yahudilere, Yahudi olmayanlara, siyah adama ve beyaza. Biz hep bir diğerimize yardım etmek istemeliyiz, insan doğası böyledir. Biz hep bir diğerinin mutluluğu ile yaşamak isteriz, sefaletiyle değil. Bir diğerinden nefret etmek ya da onu hor görmek istemeyiz. Bu dünyada herkes için bir oda vardır ve yeryüzünün zenginliği herkese yetecek kadardır. 

Yaşamımızın rotası özgürce ve güzel bir biçimde çizilebilir. Fakat yolumuzu kaybettik. 

Hırs insanoğlunun ruhunu zehirledi, dünyayı nefretle çepeçevre sardı; 
Bizi sefaletin ve katliamın içine sürükledi. 

Çok hızlı bir biçimde geliştik fakat kendimizi de gelişimin içine hapsettik: 
Zenginlik sağlayan makineleşme bizi aynı zamanda yoksul bıraktı. 
Bilgimiz bizi küçümseyen hale; 
zekamız ise sert ve kaba bir hale dönüştürdü. 
Çok düşündük fakat az hissettik; 
makineleşmeden çok insanlaşmaya; 
zekilikten ziyade kibarlığa ve nezakete ihtiyacımız var. 

Bu değerlerimiz olmazsa, hayat zorbaca olur ve her şey kaybolur. 

Uçak ve radyo bizleri daha yakın hale getirdi. Çok doğal olan bu icatlar şimdilerde insanoğlunun iyiliği için haykırıyor, birlik içinde herkese yönelik evrensel kardeşlik için feryat ediyor. Tıpkı benim sesimin şu an dünyada ulaştığı milyonlarca insana, milyonlarca çaresiz adamlara, kadınlara ve küçük çocuklara, sistemin kurbanı olup işkence gören ve masum biçimde hapse tıkılanlara olduğu gibi… Beni buradan duyabilen herkese sesleniyorum: “Umutsuzluğa kapılmayın”. 

Hırsımızın geçmesiyle, insanlığın gelişim yolunu tehdit eden acının yok olması, üzerimizde kara bulut gibi duran sefaleti yok edecektir; işte o an, insandaki nefret duygusu tükenecek ve diktatörler kaybolacak, diktatörlerin insanlardan sömürdüğü güç tekrardan ömrünün sonuna kadar insanlara dönecek ve hürriyet hiçbir zaman yok olmayacak. 

Askerler: Vahşiliğe, sizi hor gören adamlara, sizi kendine köle edenlere, hayatınızı ipotek altına alanlara, size ne yapacağınızı; ne düşüneceğinizi ve ne hissedeceğinizi söyleyenlere, size talim yaptıranlara, sizi besleyenlere, size sığır gibi davranıp savaşta harcayanlara teslim olmayınız. 

Kendinizi bu yapay adamlara, mekanik zihinli ve mekanik kalpli makine adamlara teslim etmeyin. Sizler makine değilsiniz. Sizler sığır değilsiniz. Sizler insansınız; kalbinde hümanizma aşkı olan insanlar. Nefret etmeyin, sadece sevilmeyenler nefret eder. Yalnızca sevilmeyenler ve yapay olanlar… Askerler: Kölelik için savaşmayın, bağımsızlık için savaşın. 

İncil Luka’nın on yedinci bölümünde şöyle yazar: 
“Tanrının krallığı insana içkindir. Sadece bir insana değil, ya da bir grup insana da değil ama fakat bütün insanlığa; insanlığın içinde” 
Siz insanlarda güç vardır, makine yaratmak için güç, mutluluk yaratmak için güç. Siz insanlardaki güç hayatı daha özgür, mutlu ve bu hayatı mükemmel bir serüvene çevirecektir. O halde demokrasi adına haydi hepimizin birliği için bu gücü kullanalım. Bırakın yeni bir dünya için savaşalım. Bu uygun dünya insana çalışma şansı, gelecek, yaşlanma fırsatı ve güvence sağlayacaktır. 

Bu sözleri vadeden vahşiler güçlerini arttırmak için yalan söylediler. Vaat ettikleri sözleri yerine getirmediler ve hiçbir zaman getirmeyecekler. Diktatörler kendilerini özgür kılıp, insanları köle yaparlar. Şimdi bırakınız, bu sözleri yerine getirmek için savaşalım. Özgür bir dünya için savaşalım, uluslar arası sınırları, hırsı, nefreti ve hoşgörüsüzlüğü ortadan kaldıralım. Aklı temel alan bir dünya için savaşalım, bilimi ve ilerlemeyi yalnızca insanın mutlu bir hayat sürmesi için kullanan bir dünya için… 

Askerler! Demokrasi adına, gelin hep beraber birlik olalım! 

 

Bakın! Bakın! Bulutlar dağılıyor, güneş açıyor. Karanlıktan aydınlığa doğru çıkıyoruz. Yeni bir dünyaya doğru gidiyoruz. Öyle yeni bir dünya ki, insanlar nefreti ve vahşeti ayaklar altına almış. 

İnsanın ruhu kanatlarla donatılmış ve sonunda uçmaya başlıyor. Gökkuşağının içine doğru uçuyor, umudun ışığının içine, geleceğin içine, sana, bana ve herkese ait şerefli bir geleceğin içine doğru uçuyor. Bakın. Bakın.