.

.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

21 Oca 2011

Masal



Masalın camından içeri doğru sızan gözbebeklerimden bahsediyorum.
Dokunabilir misin kahve koyusu yalnızlığıma ?
Ya da sesimin teline vurulup, çıkarabilir misin göğüs kafesimden nefesini ?
Avuç içlerim sönüyor..

Socrates'in sakalına zehir katın..
Beyaz tellerine kaldırın kadehlerinizi... şerefe..!
Doğurulan bütün piçleri bırakın sokağa!

Eflatun yaprakların damarlarından düşüyorum masalım.
Bir sonbahar alışkanlığı daha sona eriyor..
Mum alevinde yitiriyorum solgun benizli istasyonları..
ve seni,
üçüncü perdede asıyorlar...
yalınayak düşlerin, cam kırığı öpüşlerin ve yapışkan alışkanlıkların ortasında izliyorum olanları...

Socrates'in kaderini isa'ya kopyalayın!
Bütün çarmıhları yakın olvsat meydanında!
Dökülen aforizmaların zehrini dikin iliklerinize!..


Mavi gecenin samanyolu kesişmelerinde başlıyor aşk..
Sabaha dek süren ikili sevişmeler yaşıyorum..
Rüzgâra karşı ağlayan yağmurda boğuluyor düşlerim..
Tut gözlerimden.. tut yoksa düşerim.
Tut ellerimden.. tut yoksa ölürüm..

Masalın canımdan içeri doğru sızan gözbebeklerimden bahsediyorum diyorum!
Dokun kahve koyusu yalnızlığıma..
Ya da sesimin teline vurulup çıkar göğüs kafesimden nefesini.
Avuç içlerim yanıyor..

Socrates'in sakalına zehir kattılar.
Beyaz tellerine kaldırdılar kadehlerini.. şerefe ..!
Doğurulan bütün piçleri bıraktılar sokağa..

Eflatun yaprakların damarlarından tutundum masalım..
Karlı kış'ın kapısında sayıklıyorum adını..
Mum alevinde ısıtıyorum senli bekleyişlerimi..
ve seni,
dördüncü perdede öpüyorum dudaklarından..
çırılçıplak düşlerin, cam arası öpüşlerin ve kırılgan alışkanlıkların ortasında sarılıyorum saçlarına..


Son perde..

Pedagoji uyurken, pedagog doğar sokaklarda..
ve düş'ü asarlar masalın dar ağacında..
socrates ölür, masala aşk kalır elde avuçta...