.

.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

15 Oca 2011

Üç Aynalı Kırk Oda


"aşk, sevdiğiniz kişinin mazisini de ele geçirmenizi ister sizden. aşk, birlikte yaşanmamış zamanları da ele geçirmek ister."
...
"bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi herşeyden çok daha fazla özler. o yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. bir andır o ama bütün zamanlara siner"
...
"seni ne zamandır derin bir tutku, sarsıcı bir ihtiras, büyük bir aşkla seviyorum. seni eksilmeyen bir arzu, yaşlanmayan bir yenilik, ölümsüz bir şiddetle seviyorum. seni hiç sönmeyen bir ateş, hep uğuldayan bir vadi, dinmeyen bir yara, susmayan bir nehir, bütün zamanlarda esen bir rüzgar gibi seviyorum. aramızda milyarlarca yıl ışık hızı uzaklık da olsa, aramızda gezegenler, gökadalar, kara delikler de olsa, aramızda yaşayan ya da ölü milyarlarca yıldızın ışığı ya da evrenin uçsuz ve dilsiz karanlığı, sonsuz sessizliği de olsa seviyorum."

"...tuşlara basmaktan tırnaklarının cilasının biraz daha aşındığını goruyordu. bu ona ömrünü düşündürüyordu, bir omru olduğunu; akıp giden zamanı.
...
hayat tırnak cilasıdır. sen tuşlara istediğin kadar bas dur.. zaman hiç bir sey olmadan geçip gidiyor.."

"uzay da insanlar gibidir, farkliliklari ayniliklarindan kaynaklaniyor."
"yildizi coktan sondu hayatimin. ben hic boyle dusunmemistim hayati. neden korktugumu bile bilmiyorum!"

"öyle seveceksin ki kelimeleri, sana yetecekler.
yıldızlar tanrı’ya yetmiş mi?
kelimeler benim sudaki gölgem, okşayamam onları, öpemem. bir davet olarak güzel kelime ve muhterem. gönülden gönüle köprü, asırdan asıra merdiven.
kelime kendimi seyrettiğim dere.
kelime sonsuz, kelime adem."



günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. kasada oturan kız gibi! herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.

en güvenilmez hikayeler, aynalara fazla bakanların başından geçer.