.

.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

4 Oca 2012

Dönek Ya da Kafası Karışığın Biri..




Yağmur, ey Tanrım, bir tek gerçek yağmur, uzun, sert, göğünün yağmuru! İşte o zaman iğrenç kent, yavaş yavaş kemirilerek karşı konulmaz bir etkiyle çöker ve kaygan bir selde tümüyle eriyip, vahşi halkını kumlara doğru sürüklerdi. Bir tek yağmur, Tanrım! Ama ne diyorum ben, hangi Tanrı; Tanrı da, efendi de onlar. Kısır evleri üzerinde, madende ölüme gönderdikleri zenci köleleri üzerinde egemen olan onlar, ve Güney ülkelerinde topraktan kopartılan her tuz katmanı bir insana bedeldir; onlar, efendiler, sokakların madensel beyazlığında, yas örtüleri içersinde, sessizce geçerler ve gece olduğunda, tüm kent süt gibi bir hortlağa benzediğinde, tuzdan. duvarların belli belirsiz parıldadığı evlerin gölgesine iki büklüm olarak girerler. Deliksiz, rahat bir uykuyla uyurlar ve uyanır uyanmaz da buyuruk verirler, vururlar, tek bir ulus olduklarını, tanrılarının gerçek olduğunu ve boyun eğmek gerektiğini söylerler. Onlar benim efendilerimdir, acıma nedir bilmezler ve tanrılar gibi, yalnız olmak, yalnız başlarına ilerlemek, yalnız başlarına egemenlik sürmek isterler çünki yalnız onlar tuz ile kumların içinde soğuk ve yakıcı bir kent kurma gözü pekliğini göstermişlerdir. Ya ben ...

Albert Camus / Sürgün