.

.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

10 Kas 2020

Saçmalıklar çağı


 "kendinde hak görme çağında herkes diğer herkese üstün görünmek istemektedir ama doğum, refah, profesyonel statü ve özel semt gibi geleneksel üstünlük nişanları, doğaları gereği edinilmesi çok zor veya imkânsız şeylerdir.

çözümse, örneğin "cool takılıp" öyle olmayan çoğunluk üzerinde sonsuz üstünlük sağlamak gibi yeni üstünlük biçimleri yaratmaktır. "cool olmak" ayrıcalıklı olmanın herkese açık, masrafsız bir türüdür.

mesela benim ayrımım kültürel züppeliktir cahil-cühela tayfasına üstünlük sağlamak sadece kolay değil, aynı zamanda kesin sonuç garantilidir.

sonuçta insanların birbirlerini ezerek proust okumaya akın etmeleri ihtimali düşüktür (ayrıca çok fazla insanın önerilerimi dinleyip marcel'i popüler yapmaları da canımı fena sıkacaktır).

ancak "cool" kalmak kolay değildir çünkü "cool olmak" kitlesel benimseme yoluyla sürekli alaşağı edilmektedir.

dövmeler tehlikeli suçluların simgesiyken dövme yaptırmak "cool"du. ama bugün bir sürü ev hanımının bile poposunda dövme var.

psikolojinin bir diğer keşfiyse duyguların asimetrikliği, olumsuz duyguların olumlulardan daha güçlü ve uzun süre kalıcı olduklarıdır. schopenhauer bunu da yakalamıştı: "ıstırabın gücünün aksine iyilik ve mutluluk zayıftır."

olumlu duygular günlük gezilere çıkan kaprisli tiplerdir; olumsuz duygularsa işgale, ezmeye, yerleşmeye ve boyunduruk altına almaya kararlı emperyalistlerdir. emperyalizmin kilit numarasıysa pis işleri yerlilere yaptırtmaktır. öfkenin benliği nasıl kapladığını, kendisini mümkün her yolla besleyişini, zekâyı kendini haklı çıkartmalar yaratmaya ve belleği eski dertleri diriltmeye nasıl zorladığını düşünün. oysa olumlu duygular kısacık bir aydınlanma yaratarak uçup giden kelebekler gibidir.

bakanın gözünde de eşdeğer bir dengesizlik söz konusudur: iyilikleri çabucak unuturken pis numaraları ebediyen hatırlama eğilimindeyizdir. evliliğin sorunlarından biridir bu; tek bir hatayı düzeltmek muazzam miktarda iyi davranış gerektirir.

günaha girmek kolay, kefaret ise feci zordur. jonathan haidt belli bir miktarda para kazanmaktan alınan hazzın aynı miktarı kaybetmenin verdiği acıdan daha kuvvetsiz kaldığını açıklayarak bu ilkeyi finans ve kumar konularına da yaymıştır. ama shakespeare işi yüzlerce yıl önceden çakmıştı: "insanların kötülükleri yazar tunçta, yazarız erdemlerini suya."