.

.
Üç çeşit meslek varmış : mühendislik,doktorluk,bir de hukukçuluk.Ben ressam olmak istiyordum.Babam böyle bir meslek olmadığını söyledi.Prens Paradoks'tan bahsetsem kim bilir ne der? Belki şimdi sizin yanınızda Dorian Gray'lik yaparım bir süre. Sonra beni Lord Henry'liğe terfi ettirirsiniz. Masrafı neyse veririm. Fakat bir sıfatla başlamak istiyorum. Bu çocuk ilerde büyük adam olacak gibi ne olduğu belirsiz bir tanımla değil..

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

16 Oca 2012

Sınıra vuruyorum,Sınırsız vuruyorum



kendi katline ilişmiş
şu benim sürgün ömrüm
sonrası intihar kokan bir sevda
uçurumlarda

uçurumlar kendi diliyle anlatılır…

düşecektim ya, sanki sen atıldın birden boynuma
göğe yaz… göğe yaz uçurumlar da aldatılır
kanıyorsa kan revan, ömrün
uçurumlarda yaslı ülkeler ağlatılır…

bir gül'dür benim ülkem
uslanmaz ve sulayan kendi gövdesini
yollarını süngülerin
rahmetini buzulların kestiği…

daha sınıra vuruyorum/sınırsız vuruyorum
ey ülke, rahmine al ve yeniden doğur beni
ben de o şarkının girişindeki
sözlere vuruyorum/apansız vuruyorum

bu yüzden sesim,
şimdi yakılmış defterlerdeki…

tartılsam ağırlığımca hüzün gelirdim
artarken gecelerde siren sesleri
ben de o cinayetlere sınamıştım gövdemi
kapımda kül ve yaftalı cinayet bekçileri

sesim,
bu yüzden o eski ölümlerde kan lekeleri
sesim,
ağırlığımca zincirlerdeki…

daha ölüme vuruyorum / ölerek vuruyorum!

sesim,
fırtına sonrası karaya vuran cesetlerdeki
sesim,
o kanlı gömleklerdeki

bu yüzden ben de faili meçhûl bir cinayetim
bulun benim katilimi!